eskilerden… bolum 2!

 

Sen nasıl istersen iste ne hayaller kurarsan kur çok çabalamadıkça olmuyor istediklerin…

Bazen şanslı ve mutlu olduğuna inanman bile yetmiyor kendini iyi hissetmene ve mutlu olmana…

Şükrederek yaşamana ve olmayanlarında sahip olmasını istemene rağmen bir eksiklik parçalıyor kalbini…

Kaybettiklerinin ya da hala beklediklerinin eksikliği…

Monotonluğa çare bulmaya çalıştıkça kayboluyorsun aynı monotonluğun içinde umarsızca ve çaresizce…

Ne yaşamak anlamlı geliyor sana ne de yok olmak…

Anlam aramak bile saçma aslında bu çıkar ve yalan dünyasında…

Kaç dostun kaldın ki yanın da güvenebileceğin kaç gerçek yüz…

Kaç samimi kalp avuçlarında ve ruhunda dalgalanan o soğuk ve bir türlü ulaşamadığın kayıp rüzgârlar da…

Ne kadar vaktin kaldı ki bu yolculuk ta ya da kaç yıllık garantin…

Kaç hayalin var ki ulaşmak için her şeyini feda edebileceğin  ya da her şey için hayallerinden vazgeçebileceğin…

Gerçek aşk var mı hayatında…

Koşulsuzca seni sana bağlayan ve sana senin gibi ait olan…

Senin kendinden çok sevdiğin seni kendinden çok seven…

Kaç yürek var yüreğinde, kaç ruh var, ne kadar kan akıyor damarlarında, kaç kişinin ruhunu yansıtabilirsin duygularına, kaç çift göz kadar objektif olabilirsin…

Ne kadar gözyaşı var pınarlarında? Ne kadar acı sığdırabileceksin o küçücük kalbine? Ne kadar üzüntüyle karşılaşabileceğini nerden bileceksin…

Ne kadar kurabileceksin aynı hayalleri ne kadar hatırlamak isteyeceksin önceden kurduklarını ve kaybettiklerini ya da kaybetmek zorunda kaldıklarını?

Kaç kere dinleyebilirsin aynı şarkıyı? Kulakların ve beynin ne kadar tahammül edebilir sence buna…

Kalbin istediği sürece inatla yaşayabilir misin bu dünyada inatla bağlanabilir misin hayata, yaşatabilir misin başkalarını bu amaçla…

Herkes bir gün gidecek çıkarlarına uymadığında ya da sen, onlar senin çıkarlarına cevap vermediğinde…

Kalbin kırılacak çok ağlayacaksın çok canın yanacak…

Ama giden gitmiş olacak sen istesen de istemesen de ve ya güzel bir anı olarak kalacaklar ya da anmak bile istemeyeceksin…

Kimisi de gerçekten çıkarsızca sevecek seni sen olduğun için sen de öyle yürekten seveceksin…

Göze alabiliyor musun hayatın sana getireceği sürprizleri? Korkuları acıları, kayıpları, isyanları, vazgeçişleri tövbeleri, kaygıları, umutsuzlukları?

Ya da yeni mutlulukları ve getireceği heyecanları?

Çok zorlanacak ve çok ağlayacaksın…

Asla kaybetmek istemediklerini kaybedecek ve çok acı çekeceksin geçmiş günlere ağlayarak ve beklide keşke diyerek…

Demek istemesen de…

Ve sayfalarca yazacaksın canın sıkıldıkça ruhun daraldıkça mutlu oldukça ve her türlü…

Dualarla ve yok oluşun verdiği var oluşla canlanacaksın yeniden… Farkına bile varmadan bazen… Varamadan beklide…

Ve hayırlısı diyeceksin çıkış yolu bulamayınca… Hayırlısı…

Ve bitireceksin bir gün öleceğim ve…

Diyerek devam edecek mektubun belki sayfalarca söyleyemediklerinle ve keşke lerin ile

Sevdiklerine son sözlerinle ve yapmak isteyip de yapamadıklarınla…

Ve sıkılıp bir anda her şeyi bırakmanla devam edip etmeyeceğini bilemeden…

17/10/08

Ve bir gün karıştırırken  ortalığı geçmişte ki hislerini bulacaksın derinlerde…

Aslında bulukların sadece kelimeler olacak hatırladıklarınsa bunları yazarken hissettiklerin ve şimdi nasıl olduğun…

Yazdıklarıma her zaman inansam da hayat yinede yaşamaya değer…

Bütün yaşayacağım acılara isyan edeceğim zamanlara kayıplarıma rutin günlerime kaybettiğim hayallerime hala benim olmayan ama bir gün olmasını istediğim adama rağmen hayat hala çok güzel ve her zamanda güzel olacak…

Ve bu benim yaradılışım kendime verdiğim söz olacak…

Her şeyin güzel olacağına inanmak… 

Ve uykum gelip bu yazıyı bıraktığımda inanmış olacağım her şeyin benim istediğimden daha güzel olacağına ve artık hiçbir hayalimden vazgeçmeyeceğime… 03:59

About rabiakaraagac

if you can't win them with facts, dazzle them with dreams... rabiakaraagac tarafından yazılan tüm gönderileri görüntüle

Yorum bırakın